Doğum gerçekten başladı mı?
Doğum eylemi yani "doğum sancıları", dış ortamda yaşamaya hazır hale gelmiş bebeğin anne bedeninden ayrılmasıyla sonuçlanan bir süreçtir. Bu sürecin başlangıcını düzenli uterus kasılmalarının ortaya çıkması, bitişini de bebeğin doğması, plasenta ve diğer gebeliğe ait yapıların atılması, yani uterusun boşaltılması belirler.
Normal doğum genel anlamda vajinal yolla gerçekleşen doğum demektir. Vajinal doğumların %96'sı baş gelişi, geri kalan kısmı da makat gelişi şeklinde gerçekleşir. Bu sayfada baş gelişi ile doğumun ayrıntıları anlatılmaktadır.
Anne adayının bedeninin doğum eylemine hazırlanması
Doğum eyleminin başarıyla sonuçlanabilmesi için anne adayının bedeninde eylem öncesi dönemlerde birçok hazırlık yapılır. Bu hazırlıklar gebelik başladığı andan itibaren başlar: Gebelik bedende algılandığı andan itibaren işlevsel olarak her zaman kasılmaya hazır olan uterusun kasılmaları baskı altında tutulmaya başlanır. Bebeğin olgunlaşma süreci tamamlanana kadar da bu baskılama devam eder. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uterus üzerindeki baskı azalmaya başlayınca kısa süren, genelde ağrıya yol açmayan ve nadir gelen kasılmalar ortaya çıkar. Braxton-Hicks kasılmaları denen bu kasılmalar anne adayı tarafından da hissedilir. Bunların amacı serviksi (rahimağzı) doğum eylemine hazırlamaktır.
Serviks (rahimağzı) olgunlaşması
Serviks normal şartlarda oldukça dayanıklı bir bağ dokusundan oluşan, giriş kısmı kapalı, sert, koni biçiminde bir yapıdır. Daha önce doğum yapmış olanlarda 1-2 cm açık olabilir. Bu yapı, doğum eyleminde çok önemli bir rol üstlenir: Uterus kasılmaları bebeği doğum kanalından aşağı itmeye çabalarken serviks yaklaşık olarak 10 cm genişliğinde açılarak bebeğin uterusun içinden çıkmasına izin verir. Serviksin açılması uterusun doğum eylemi esnasındaki kasılmalarıyla paralel gider. Serviksin uygun bir şekilde açılabilmesi için buna hazır olması gerekir. Doğum eylemine hazırlık döneminde servikste bir dizi değişim başlar: Giderek kıvamı yumuşamaya başlar. Yönü başta annenin bel kemiğine doğru iken öne doğru yön değiştirir. Aynı zamanda servikste "silinme" denen bir süreç gerçekleşir. Bu süreçte serviks uzunluğu azalır ve yapı incelir. Olgunlaşmış bir serviks artık doğum eyleminin yarattığı kasılmalara duyarlıdır ve kasılmalarla açıklığı giderek artmaya başlar.
Daha önce doğum yapmamışlarda genellikle serviksin olgunlaşma hazırlıkları tamamlandıktan sonra kasılmalar başlar. Daha önce doğum yapmış olanlarda ise serviks olgunlaşmasının bir kısmı doğum eylemiyle paralel gider (Örneğin daha önce doğum yapmış olanlarda silinme doğum eylemi esnasında tamamlanabilir).
Doğum eyleminin başlamasına ne kadar var
Gebeliğinizin başından sonuna kadar düzenli olarak rutin antenatal (doğum öncesi) kontrollerinize gittiniz. Herşey yolunda gitti. Bebeğinizin tüm organ sistemleri kendi kendine yetebilecek olgunluğa ulaştı. Doktorunuza en son gittiğinizde doktorunuz artık "gününüzün dolduğunu" ve bebeğin doğuma hazır olduğunu söyledi. Bundan sonra sizi neler bekliyor?
İlk olarak hatırda tutmanız gereken, doğum belirtileri başlamadığı sürece doktorunuzun sizi çağırdığı tarihlerde antenatal kontrollere devam etmenizdir. Gebelerin yanlızca %5'i tam 40. gebelik haftasında doğum yapar. Doğum eyleminin 40. gebelik haftasından iki hafta önce ya da iki hafta sonra başlaması normal kabul edilir. Eylem başlamadığı sürece genel olarak haftalık kontroller devam eder ve bu kontrollerde bebeğin NST ve/veya ultrason ile iyilik hali değerlendirilir.
Doğum eyleminin başladığı nasıl anlaşılır?
Yukarıda bahsedilen hazırlayıcı kasılmalar bazen o kadar şiddetli olabilir ki doğum eylemiyle karışabilir. Özellikle ilk doğumunu yapacak anne adayları gerçek doğum sancısının nasıl bir şey olduğunu bilmediklerinden bu hazırlık kasılmaları esnasında paniğe kapılabilirler. Gerçek doğum sancılarının başladığını ve artık çantanızı alıp hastaneye gitmeniz gerektiğini nasıl anlayacaksınız?
Gerçek doğum sancılarının en önemli özelliği düzenli aralıklarla oluşmalarıdır. Önceleri daha az sıklıkla ancak yine de düzenli aralıklarla gelen doğum sancıları belli bir aşamadan sonra tipik olarak 10 dakikada üç kez ortaya çıkar ve her bir kasılma yaklaşık 50 saniye sürer. Gerçek sancılar istirahat etmekle geçmez. Şiddeti de zaman içinde giderek artar. Kasılmaları karnınıza ellediğinizde rahatlıkla hissedebilirsiniz. Eğer kasılmalarınız belli bir düzene girmişse ve istirahatle geçmiyorsa hastaneye gitme zamanıdır.
Doğum eylemine geçiş her zaman önce sancıların başlaması şeklinde olmaz. Bazı anne adaylarında sancılar başlamadan önce su kesesi açılabilir. Böyle bir durum ortaya çıkarsa bebeğin değerlendirilmesi için hastaneye gitmelisiniz.
"Nişan" denilen hafif kanlı-sümüksü akıntı, serviksteki bebeği koruyucu tıkacın atılmasından ibarettir. Ek bir belirti ya da şikayet yoksa beklemeye devam edebilirsiniz. Genellikle nişandan sonraki ilk iki günde doğum başlar.
Gebeliğinizin seyri esnasında size hemen doktora başvurmanızı gerektiren acil durumlar doğum sancılarını beklemekte olan anne adayları için de geçerlidir.
Bunlar özetle: Şiddetli ve istirahatle geçmeyen düzenli kasılmalarınız olursa doğum eylemi başlamıştır, hastaneye gidiniz.
Kasılmalarınız aşırı uzun sürüyorsa, kanamanız oluyorsa, suyunuz gelmişse,
hareketlerinde azalma hissettiyseniz ileri inceleme gerektiren bir durum var demektir. Hemen doktorunuzla irtibata geçip hastaneye gidiniz.
Doğum için başvurduğunuzda hastanede yapılan ilk incelemeler: Hastanede doktorunuzla buluştunuz. Doktorunuz sizin gebe kartınızda bugüne kadarki antenatal kontrollerde elde edilen bulguları tekrar gözden geçirecek ve sizden şikayetiniz hakkında ayrıntılı bilgi alacaktır. Daha sonra pelvik muayene yapılması için doğumhaneye alınacaksınız.
Pelvik muayene "Tuşe" adı verilen bu elle muayene çok önemlidir: Bu muayene serviksin açıklığı, silinmesi ve yumuşaması, bebeğin başının doğum kanalının neresinde olduğu ve amniyos kesesinin bazı özellikleri hakkında bilgi verir. Ayrıca doğum kanalının giriş kısmı, kanalın özellikleri ve doğum kanalının çıkış kısmı konusunda da önemli bilgiler bu muayenede edinilir. Kanalın kemik ve yumuşak doku yapısında bebeğin geçişine engel olabilecek durumlar (çatı darlığı gibi) bu muayene esnasında ortaya çıkar.
Bebeğin durumunun değerlendirilmesi Pelvik muayene bittikten hemen sonra bebeğin kalp atımları ile uterus kasılmaları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amacıyla yaklaşık olarak 20 dakika süreyle kardiyotokografik inceleme yapılacaktır. (Bazı doktorlar yalnızca fetoskop denen cihazla bebeğin kalp atışlarını dinlerler.)
Doğum gerçekten başlamamışsa evinize gidebilirsiniz Bu incelemeler sonucunda doktorunuz gerçek doğumun başlamadığı yönünde karar verirse ve kardiyotokografi (ya da fetoskop ile duyulan
kalp atışları) normalse sizi istirahat amacıyla evinize geri gönderebilir. Özellikle ilk doğumunu yapacak olan anne adayları genellikle doğum eylemi henüz tam başlamadan başvururlar. Bu durumda sizin gereksiz yere sattlerce hastanede kalmanızı engellemek amacıyla bu yerinde bir karardır. Doktorunuz size gerçek doğum sancılarının özelliklerini ayrıntılarıyla anlatacak ve bu ağrıların başlaması durumunda ya da diğer başvurmanız gereken özel durumlarda sizden tekrar başvurmanızı isteyecektir.
Bulgular gerçek doğum eyleminin başladığı yönündeyse artık bebeğinizle kucaklaşmanıza saatler kalmış demektir. Doğumhane kıyafetinizi giyebilirsiniz. Doğum eylemi başlamıştır.