SU ÇİÇEĞİ AŞISI
Suçiçeği tüm dünyada ve ülkemizde yaygın olarak görülen, çocukluk çağının en bulaşıcı hastalıklarındandır. Hastalık çok bulaşıcı olduğu için aşı yapılmayan toplumlarda insanların % 90 dan fazlası yetişkin çağa gelmeden hastalığı geçirmektedir. Türkiyede her yıl 1.2 milyon civarında çocuk goğmaktadır. Bu çocukların % 90 dan fazlası 18 yaşından önce su çiçeği geçirdiğine göre ülkemizde yılda ortalama 1 milyon su çiçeği hastalığı görüldüğünü söyleyebiliriz. Suçiçeği geçiren çocuğun yuva, kreş ve okula gitmemesi gerekir.
Suçiçeğinden sonra streptokok ve stafilokokların neden olduğu invazif yumuşak doku enfeksiyonları sık görülmektedir, ayrıca pnömoni, akut serebellar ataksi (1/4000), enesefalit, Reye sendromu, hepatit, glomerulonefrit, artrit, osteomyelit, myokardit, trombositopeni, purpura fukminans, dissemine intravaskuler koagülasyon (DİK) nadir de olsa görülmektedir. Lösemili, malign tümörlü, immün yetmezlikli çocuklar ile, immünoterapi, radyoterapi ve kortikoterapi gören çocuklar su çiçeğine yakalanırsa hastalık çok ağır, hatta ölümcül seyretmektedir.
Son dönemde yapılan çalışmalarda suçiçeği komplikasyonlarında artış olduğu ve hastalığın önemli morbiditeye neden olduğu gösterilmiştir.
Aşı 1974 yılında Japonya'da M. Takahashi tarafından geliştirilmiştir. 1995 yılından beri ABD de suçiçeği aşısı (Oka suşu) rutin olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aşıdan önce yılda 11.000 çocuk hastaneye yatırılır ve 100 çocuk ölürken şimdi bu rakamlar çok azalmıştır.
Aşı hastalık geçirmemiş çocuklara 1 yaş ile 12 yaş arasında bir defa yapılmaktadır. 13 yaşından sonra ise 4-8 hafta arayla 2 doz önerilir. Aşı konjenital immün yetmezliği olanlara, malignite ve immunsupressif tedavi alanlara yapılmaz. Ayrıca 1 yıldır remisyonda ve laboratuvar değerleri normal olan akut lenfoblastik lösemilere önerilebilir. Aşının ağır hastalıktan koruma etkinliği % 95 olarak bilinmektedir
ALINTIDIR