FORUM HANIMEFENDİLER
skolyoz hastalığı 8cauba11
FORUM HANIMEFENDİLER
skolyoz hastalığı 8cauba11
FORUM HANIMEFENDİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FORUM HANIMEFENDİLER

FORUM HANIMEFENDİLERHoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yapupload

 

 skolyoz hastalığı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Adminiçe
YÖNEETİCİ
YÖNEETİCİ
Adminiçe


Mesaj Sayısı : 1947
Kayıt tarihi : 29/12/09
Yaş : 38
Nerden : konya

skolyoz hastalığı Empty
MesajKonu: skolyoz hastalığı   skolyoz hastalığı Icon_minitimePerş. Ara. 31, 2009 4:04 pm

Skolyoz

Omurgaya önden ya da arkadan bakıldığında görülen eğilmelere skolyoz adı verilir. Normalde vücut yapımızda bu yönde bir eğriliğimiz yoktur. Yandan baktığımızda ise normal eğriliklerimiz görülebilmektedir. Örneğin sırtımızda hafif bir kamburluk (kifoz) ve belimizde de hafif bir çukurluk (lordoz) bulunmaktadır.

2. Skolyoz’un oluşum spesifik bir oluşum nedeni var mıdır? Nedenleri nelerdir?

Skolyoz çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Mesela spastik çocuklarda ya da çocukluk çağında felç geçirenlerde görülüyor. Ancak sıklıkla karşılaştığımız skolyozlar, daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni tam olarak halen bilinmeyen (idiyopatik) grupta görülen skolyozlar ile anne karnındaki etmenler nedeniyle ortaya çıkan ve doğuştan itibaren bulgu veren doğumsal (konjenital) skolyozlardır. Birincinin nedenini tam olarak bilmiyoruz. Konjenital skolyoza ise gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, şeker hastalığı, bazı vitamin eksikliklerinin neden olduğu düşünülmektedir.

3. Skolyoz’un özellikle görüldüğü belli yaş aralıkları söz konusu mudur?

En sık görülen skolyoz, nedeni bilinmeyen (idiyopatik) tiptir. Erken çocuklukta başlayan tipleri varsa da en tipik başlama ve görülme yaşı ergenlik öncesi yıllardır.

4. Kaç farklı tip skolyoz vardır?

Eğer tüm sınıflandırmadan bahsedersek neredeyse 20 tipe kadar çıkabiliriz. En sık görülenleri idiyopatik, doğumsal (konjenital), ve çeşitli sinir ve kas hastalıklarına eşlik eden (paralitik) skolyoz tipleridir. İdiyopatik skolyoz dışındaki tipler ile günlük hayatta karşılaşma olasılığı düşüktür.

5. Skolyoz daha çok kadınlarda mı erkeklerde mi görülür? Bu konuda yapılmış istatiksel bir bulgu var mıdır elinizde?

Aslında, kız ve erkeklerde görülme sıklığı eşit (Yaklaşık %1). Ancak en sık görülen tip olan idiyopatik skolyoz kızlarda çok daha yüksek bir oranda klinik olarak bulgu verecek büyüklüğe erişmektedir.

6. Çocuklarda görülen skolyoz hangi tip skolyozdur?

Çocuklarda en sık görülen skolyoz idiyopatik tip skolyozdur.

7. Skolyoz’un belirtileri nelerdir? Kendini nasıl ele verir?

Aileler genellikle çocuklarında bir duruş bozukluğu olduğunu fark ediyorlar ama bunun adını koyamıyorlar. Duruş bozukluğu bir omuzun yüksekliği ya da bel girintilerinde asimetri şeklinde görülebilir. Ancak durum, sırtta hafif kamburluk belirince yani oldukça ileri bir dönemde, aile tarafından bir omurga sorunu olarak algılanıyor. Peki çocukta meydana gelmekte olan deformasyonu erken dönemde nasıl tanıyabiliriz? Bunun için kolay ve güvenilir bir test yapılabilir. Çocuğumuza kollarını da aşağıya sarkıtarak öne eğilmesini söyleyelim, eğildiği zaman baş tarafından yada kalçalar tarafından sırtına bakalım. Eğer sırt simetrik ise skolyoz olması ihtimali çok düşüktür. Eğer sağ ve sol arasında birkaç milimetreden fazla fark varsa, o zaman skolyozdan şüphelenip mutlaka Bir doktora başvurmak gerekir.

Anne babalar çocuklarında skolyoz olup olmadığını nasıl anlayabilirler? Nelere dikkat etmeliler?

Bu yaştaki çocuklar ne yazık ki vücutlarını özellikle ailelerinden saklıyorlar, bu nedenle özellikle tutucu ailelerde skolyoz çok geç fark ediliyor. Biraz önce anlattığım test oldukça güvenilir sonuçlar veriyor. Ergenlik öncesi çocuklarda, ergenliğin sonuna dek 6 ayda bir tekrarlanarak yapılabilir.

8. Skolyoz hastası olan bir çocuğun günlük yaşamı nasıl etkilenir? Çocuk ne gibi sıkıntılarla karşı karşıyadır?

Erken dönemlerde, ya da skolyoz eğer ilerlemeden belli bir büyüklükte kalır ise, hayatı hiç etkilemiyor. Zaten çocuklar eğrildiklerini hissetmedikleri için tanı bazen çok geç konulabiliyor. Belli bir dereceden sonra çocuk ve aile görüntü bozukluğunu fark ediyor. Eğer bu ciddi boyutlara varmış ise çocukta bir sakatlık hissi oluşturabiliyor. Ancak çok ileri skolyozlarda, oldukça nadir olarak, göğüs kafesinin daralması nedeniyle kalp ve akciğer sorunları ortaya çıkabiliyor.

9. Çocuklarda görülen skolyozda kaç derecelik eğim oluşmuşsa tehlikeli boyuttadır? Tehlikeleri nelerdir?

Skolyoz eğriliğinin bir ölçümü var ve bu ölçüm sonucunda eğriliğe dereceler veriliyor. 10 dereceden itibaren skolyozun varlığından bahsediliyor, üst sınırı yok, 120-130 dereceye kadar gidebilir. İki tehlike var; birincisi, skolyozun teşhis edildikten sonra ilerlemesi, ikincisi de kalp ve akciğer sorunlarına neden olması. İkincisi için 90-100 dereceyi geçmesi gerekli ki bu oldukça nadir görülen bir durumdur. İlerleme ise gerçek bir tehlike oluşturmaktadır. Buna yol açan ana neden, çocuğun büyümesinin devam etmesidir. Kural olarak skolyoz var ise, çocuk büyüdükçe artmaya devam edecektir.

10. Çocukta skolyoz olduğunun anlaşılmasından itibaren ne tür müdahaleler yapılır? Cerrahi müdahele gerekmeksizin tedavi mümkün müdür? Hangi aşamada cerrahi müdaheleye başvurulur?

Tedavi skolyozun tespit edildiği andaki derecesine ve çocuğun o dönemden sonraki olası büyüme miktarına göre değişir. Ana amaç çocuğun gereksiz bir cerrahi müdahale ile karşılaşmamasıdır. Bu çok ayrıntılı ve farklı doktorlar tarafından farklı anlatılabilecek bir konu ama kısaca kendi uygulamamı anlatırsam; büyümesi tamamlanmış çocuklarda (2 yıldır adet gören), sırtta 50 derece, belde 35 dereceyi aşmadıkça cerrahi müdahaleye gerek yoktur. Çünkü bu durumda skolyozun ciddi bir ilerleme şansı yoktur ve hayatı çok etkilememektedir. Büyümesi devam eden çocuklarda ise her ne kadar genel uygulama 20 dereceyi aşan skolyozda korse tedavisiyse de, ben korse kullanmanın gerçekten çok yararlı olduğundan emin değilim. Bu nedenle kendi hastalarımı kullanıp kullanmama konusunda bilgilendirip serbest bırakıyorum. Halen büyüyen çocukta 40 dereceyi aşan skolyozda, erişkin vücudunu kazanmış hastalarda ise biraz önce belirttiğim sırt ve bel derecelerini aşınca cerrahi müdahale öneriyorum.

11. Günümüzde skolyoz cerrahisinde hangi teknik ve yöntemler uygulanmaktadır? Bu konuda dünya ile karşılaştırıldığında Türkiye nerededir?

Bu konudaki teknolojiyi biz geliştirmiyoruz ama çok yakından izliyoruz. Doğal olarak bu konuda da dünyada çeşitli akımlar geliyor, yükseliyor, bir kısımından zamanla vazgeçiliyor. Şu andaki en etkili olduğu düşünülen uygulama sırttan omurlara vidalar yerleştirilip bunların bir çift çubuk ile birbirilerine bağlanmasından oluşuyor. Bu uygulama Türkiye’nin iyi omurga merkezlerinde yapılabiliyor.

12. Cerrahi müdahale sonrası skolyoz eğrisinin düzelmesi yüzde kaç ihtimaldir? Tamamen düzelir ve çocuk günlük aktivitelerini normal olarak yerine getirebilir diyebilir miyiz?

Şu anda iyi ellerde derece olarak düzelme oranı %70 ila %80 civarındadır. Bu röntgende bakıldığında küçük bir skolyozun olması, ancak çocuğa dışarıdan bakıldığında normal görünmesi anlamına gelir.

13. Cerrahi müdahale sonrası hasta ne kadar zamanda iyileşerek ayağa kalkabilir?

Hasta ilk gün yatağından ayağa kaldırılır. İkinci ya da üçüncü gün tuvalete gidebilecek hale gelir. Genellikle üçüncü gün, kendi kendine yürüyüp tuvalete gider hale gelince taburcu edilir. Birinci aydan itibaren, biraz korunarak, okula devam etmelerine izin veriyorum. Üçüncü ayda yüzme, altıncı ayda koşma, ilk yıldan sonra her türlü :spor: serbest bırakılır.

14. Ameliyat sonrasında hastanın özellikle dikkat etmesi gereken durumlar nelerdir?

Ameliyat sonrası erken dönemde hastaların çok ağrıları oluyor. Ancak zamanla geçiyor. Biraz önce bahsettiklerim dışında özellikle dikkat gerektiren bir şey yok. Çocuklar zaten ağrıları nedeniyle kendilerini koruyorlar.

15. Çocukta skolyoz oluşumunun doğum ile ilgisi var mıdır? Doğum anı veya hamilelik süresinde yaşanan bir problem çocukta skolyoz’a neden olabilir mi?

Genel olarak bahsettiğimiz idiyopatik tip skolyozun doğumla bir ilgisi yoktur. Gebelikte yaşanan sorunlar, doğumsal (konjenital) skolyoza neden olabiliyor. Konjenital skolyoz, idiyopatikten daha ciddi bir sorundur. Çoğunlukla ameliyatsız tedavi edilememektedir.

16. Skolyoz, Türkiye’deki çocuklarda diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında hangi oranda görülür?

Bildiğim kadarıyla Türkiye’deki sıklığı konusunda bir istatistik yok, bu durumda aynı oranda demek durumundayız.

17. Spor ve egzersizin skolyoz üzerindeki etkisi nedir? Egzersiz yapmak sonradan oluşabilecek skolyoz’u önlemede etkili midir? Ya da skolyozlu bir hastanın egzersiz yapması faydalı mıdır? Ameliyat sonrası hasta egzersiz yapmalı mıdır?

Bu sorunun iki parçası var aslında. Sıklıkla skolyoz tanısı alan hastalara hemen bir egzersiz programı önerilir. Ancak egzersizlerin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığına ilişkin en ufak bir objektif delil bulunmamaktadır. Bu durum, skolyozlu çocuklar :spor: yapmamalıdır anlamına gelmiyor. Spor yapan skolyoz hastaları kendi bedenlerini daha iyi algılıyorlar ve özellikle cerrahi operasyon geçirecekler ise cerrahi müdahale sonrasında çok daha kolay normal hayata dönebiliyorlar. Cerrahi müdahale sonrasında zaten spora yapmalarını teşvik ediyoruz. Elbette bu egzersizler belli bir program dahilinde verilmektedir.
--------------------------------------------------------------------------------
skolyoz

Çocukların sağlıklı büyümesinde kemik gelişiminin önemli bir yeri vardır. Ömrümüzün sonuna kadar bizi taşıyan kemikler, en önemli gelişimlerini çocukluk döneminde gösterirler. Çocuklar elbiseli iken yeni başlayan eğrilikleri fark etmek mümkün değildir. Bu yüzden, çocuklukta başlayan ve daha çok kız çocuklarında görülen omurga eğriliklerini fark etmek anne-babalara düşmektedir.




Eğrilikler düşük derecelerdeyken egzersiz ve fizik tedavi ile çok iyi sonuçlar alınabilmekte, dereceler arttığında ve eğrilikler oluştuğunda geriye dönüş olmamaktadır.

Omurga, silindir yapıda birçok kemiğin, disk denilen kıkırdak yapılarla birleşmesinden oluşur, vücudu :dik: tutan bir destek ve omuriliği koruyan bir yapıdır. Normal, sağlıklı bir çocukta omurganın arkadan görünümü düz bir çizgi gibidir. Ancak skolyoz hastalığında omurganın sağa ya da sola doğru eğrilmesi söz konusudur. Omurgada meydana gelen bu eğilme bazen herhangi bir yana doğru bükülme gibi gözlenirken bazen de omurganın kendi etrafında rotasyonu gibi de gözlemlenir.

Çok çeşitli oluşum sebepleri olmakla birlikte genetik yapı ve çocukların gelişimi önemli rol oynamaktadır. Skolyozun en sık karşılaşılan 3 nedeni vardır. Birincisi, omurga problemi doğuştandır ve ilerleyen yıllarda daha belirgin olarak ortaya çıkar. Ailevi faktörler burada önemli rol oynamaktadır. İkincisi, beyinsel işlevlerde bozukluklar, felçler, kas ve kemik erimesi sonucu hastalık başlamaktadır. Üçüncüsü ise, genellikle sağlıklı genç kızlarda ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır.

Skolyozun en çok görülen bulgularından birisi, genellikle sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir, bel orantısız durur ve çocuk bir tarafa eğilmeye başlamıştır. Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür. Kötü gidişli skolyozda omurganın giderek eğrilmesi ileri yaşlarda göğüs boşluğunu daraltır ve bu daralma kalp ve akciğer sorunlarına yol açmaktadır.

Kesin teşhis hekimin isteyeceği tetkikler sonucunda konulur. Dikkatli gözlem oldukça önemlidir. Alınan tetkik sonuçlarına, hastanın yaşına ve genel durumuna göre uygun tedavi yöntemi belirlenir. Büyüme çağında teşhis konulan skolyoz hastalığı tedavi edilirken farklı yollar izlenmektedir. Hafif vakalar sadece gözlem altında tutulur ve zaman içinde tedavi edilir. Kaslardaki dengesizliğin, sertleşme ve kısalmaların önlenmesi için düzenli egzersizler önerilir. Tek başına egzersiz skolyozun ilerlemesini önlemez. Diğer yöntemlerle beraber uygulanırsa başarı sağlamaktadır.

Skolyoz ilerlemiş hastalarda eğrilik ve omurgada dönmenin artması ile göğüs boşluğu zamanla çok daralır. Akciğere giren ve çıkan hava azalır. Çocuk büyüdükçe akciğerde sık sık problemler çıktığından bu tip vakalarda korse uygulaması ve ameliyat yapılması gerekebilir.

Skolyozda cerrahi tedavi yoluna gitmemek için bütün önlemler erken dönemde alınmalı ve tedaviye önem verilmelidir. Anne ve babalar çocuklarının omurgalarını zaman zaman kontrol etmeli ve herhangi bir eğriliğin olup olmadığını gözlemlemelidirler. Ayrıca okul dönemlerinde taşınan çantaların ağır olmamasına dikkat edilmelidir.

Çocuklarda :dik: oturamamaktan ya da sırt ağrısından oluşan şikayetler varsa ya da yürüyüş bozukluğu, omuzlarında orantısızlık gibi bozukluklar farkediliyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır.
ALINTIDIR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://taha2007.yetkin-forum.com
 
skolyoz hastalığı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Çocuklarda Omurga Eğriliği (Skolyoz)
» Hepatit A Hastalığı
» Hepatit B Hastalığı
» Astım Hastalığı
» Siyatik Hastalığı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FORUM HANIMEFENDİLER :: BEBEK SAĞLIĞI VE BAKIMI :: Çocuk Hastalıkları-
Buraya geçin: