Çocuklarda dil gelişimi ve konuşma bozuklukları ailelerin en çok merak ettikleri ve zaman zaman problem yaşadıkları önemli bir konu. Çocuğunuzun dil gelişimini takip etmek ve bir problemi varsa erken dönemde anlayabilmek için konuyla ilgili bilgi sahibi olmak şart. Biz de bu önemli gelişim aşaması ve konuşma bozuklukları hakkında Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Çiğdem Ergül’den bilgi aldık.
Çocuğun sosyal bir varlık olabilmesi, diğer bireylerle iletişim kurabilmesi dil ve konuşma becerisi ile doğrudan ilişkili. Çocuğunuz yaşamının ilk 6 yılında tüm yaşamı boyunca kullanacağı dilin temelini atar. Önce sesler çıkararak dikkati üzerinde toplamayı başaran
; büyüdükçe sözcükler, cümleler kurarak kendini anlatan, duygu ve isteklerini belirten çocuk olarak toplum içinde yerini alır.
Dil ve konuşma becerisi gelişimi, çocukta özgüven gelişimi için de önemli. Kendisini doğru biçimde ve kolayca ifade eden çocukta özgüven gelişir. Anlaşıldığını, diğer bireyleri etkileyebildiğini, kontrol edebildiğini fark eder.
Okul çağında ise dinleme ve anlama becerileri alıcı dil dediğimiz becerinin gelişimine bağlı. Okuma-yazma becerisinin gelişimi, okuduğunu ve duyduğunu anlama, hatta ileriki yıllarda kompozisyon yazabilme becerisi ile doğrudan ilişkilidir.
Dil beynin yüksek işlevlerinden biridir. Dikkat, koordinasyon, muhakeme, duyduğunu anlama, ayırdetme, hatırlama becerileri ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle dil ve konuşma gelişiminde olabilecek sorunlar, çocuğun başka alanlarda da sıkıntı yaşamasına neden olabilir. Ya da bu alanlarda sorun yaşayan bir çocukta konuşma ve dil gelişimi etkilenebilir.
DİL VE KONUŞMA GELİŞİMİ HANGİ FAKTÖRLERE BAĞLIDIR?
Genel gelişim: Sağlıklı gelişim özellikleri taşıyan tüm bebekler konuşmayı öğrenmek, kendiliklerinden edinmek için adeta programlanmışlardır. Çocuğunuza konuşma öğretmek için sizin onunla birlikte olmanız ona doğru model olmanız yeterlidir.
Genetik özellikler: Yapılan araştırmalar dil ve konuşma becerilerinin genetik özellikler ile yakından ilgili olduğunu göstermektedir.
Çevresel faktörler: Akranları ve diğer yetişkinler ile etkileşim içinde olabilmek için sosyal bir ortamda büyümek dili edinmesi için gerekli koşuldur.
Anne baba tutumları: Karşılıklı iletişim ve etkileşimin gelişebilmesi için sevgi ve ilgi dolu bir ortam gereklidir.
Okul öncesi eğitim: Sosyal ve akademik becerilerin gelişimi için okul öncesi eğitimin önemi büyüktür. Boya kalemini tutarak karalama yapmak, masa başında çocuğun arkadaşlarını izlemesi ile kolayca öğrenebileceği, üstelik sosyalleşerek keyif alarak yapabileceği bir beceridir. Böyle pek çok beceri okul ortamında kolayca kazanılır.
Çocukla geçirilen zamanın kalitesi: Çocukla birlikte yapılan aktiviteler, gidilen yerler, konuşulan dil, ona verilen seçim şansı, birlikte keyif almak geçirilen zamanın kalitesini ve ona yararını belirler.
TV izleme süresi ve niteliği: TV, 3 yaş sonrası çocuklarda dil gelişimini destekleyen bir etmen olmakla birlikte, 3 yaşın altında özellikle uzun süre izlenildiğinde dil gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Unutulmamalıdır ki, dil gelişimi için iki yönlü etkileşim gereklidir.
Konuşma gecikmesi: En sık rastlanan dil ve konuşma problemlerinin başında yer almaktadır. Toplumda geç konuşma özellikle erkek çocuklar için önemsenmese de aslında dikkat edilmesi ve değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Konuşma gecikmesi başka problemlerin de ilk habercisi olabilir.
KONUŞMA GECİKMESİ NEDENLERİNDEN BAZILARI:
- İşitme kayıpları: (Doğuştan, kalıcı tipte işitme kayıpları olabileceği gibi orta kulakta sıvı birikmesi ile birlikte görülen geçici işitme kayıpları olabilir.) Kalıcı tip işitme kayıpları, işitme cihazı ya da koklear implant gibi yöntemler ile rehabilite edilmekte ve eğitim ve terapi ile konuşma ve dil gelişimi sağlanmaktadır.
- Nörolojik hastalıklar: (Motor ve mental gelişim gerilikleri, Down Sendromu) Bu grupta yer alan çocuklar özel eğitim ve konuşma ve dil terapisi
ına gerek duyarlar.
- Otistik spektrum bozuklukları: Konuşma gecikmesi dışında başka alanlarda da problem dikkati çeker. Sosyalleşmede zorluk, çevre ile iletişim kurmak istememek, birlikte oyun oynayamamak gibi.
- Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye bağlı konuşma gecikmesi: Çok erken dönemde dikkat ile ilgili problemler tam olarak yanılanamasa bile konuşma gecikmesi nedeni ile çocuktaki sıkıntılar dikkati çeker.
- Çevresel koşullar: Çevresel koşullara bağlı olarak, uyaran eksikliğinden kaynaklanan konuşma ve dil gecikmesi.
ANNE BABA OLMAK YAŞAMDA YENİ BİR SAYFA AÇMAK DEĞİL Mİ?
Bebeğiniz ile geçirdiğiniz keyifli saatler size anne baba olmanın mutluluğunu yaşatırken bebeğinize de güven, sevgi gibi pek çok duyguyu öğretir. Minik parmakları ile ilk defa elinizi tuttuğunda duyduğunuz heyecanı, elinden tutup onu okula götürdüğünüz gün de yaşarsınız. Bu ikisi arasında geçireceğiniz dönem; onu sevmek, büyütmek, eğitmek, öğretmek ve yaşama hazırlamak için size pek çok sorumluluk verir. Sadece genetik mirasınız değil, onunla olan ilişkiniz, sevginiz, davranış biçiminiz çocuğunuzun kişiliğini, gelişimini ve gelecekteki yaşamını etkiler.
Hayatın ilk 3 yılında; bebeğiniz yaşamı boyunca en hızlı öğrendiği dönemi geçirmektedir. Çünkü bu dönemde beyin gelişimi en hızlı dönemini geçirir. Beyin hücreleri arasında bağlantılar oluşur. Oturmak, yürümek, konuşmak gibi çok önemli becerileri bu yaşlarda kazanırız. Eğer ciddi bir sağlık sorunu yok ise tüm bebekler dünyaya meraklı, istekli ve öğrenmeye hazır olarak gelirler. Gelişimi için yapmanız gereken onu doğru uyaranlarla uyarmaktır. Kısacası; birlikte olmanız, oyun oynamanız, konuşmanız, ona kaliteli zaman ayırmanız ve gelişimini izlerken onu nelerin bekleyeceğinizi bilmeniz önemlidir.
KONUŞMAYI ÖĞRENMESİ İÇİN...
Konuşmayı öğrenmek için çocuğunuzun size gereksinim duyduğunu biliyor muydunuz? Siz model olarak, çocuğunuza dil edinmesine katkıda bulunacak en önemli etkensiniz. Bu nedenle ses tonunuz, mimikleriniz, ninnileriniz, kullandığınız sözcükler, söylediğiniz şarkılar, birlikte okuduğunuz kitaplar öyle önemli ki... Bazen sanki bu işi televizyon bizden daha iyi yapacakmış gibi düşünerek çeşit çeşit CD’ler alıp, çocuğu televizyonun önünde uzun süre tutabiliyoruz. Oysa, özellikle 3 yaş altında sizinle olan iletişimi konuşma ve dil gelişimi için çok önemlidir. Televizyon olmasa da olur. Hatta olmasa daha iyi olur. 3 yaşından sonra yaşına uygun çizgi filmler dil gelişimini doğru biçimde etkilemeye ona yararlı olmaya başlar. Ancak, süre yine de kısıtlı olmalıdır.
Biz büyükler onlara oyuncak almayı, çocukların gözlerindeki mutluluğa ortak olmayı seviyoruz. Parlak renkli, albenisi olan, özellikle elektronik oyuncakları daha kolay seçebiliyoruz. Konuşma ve dil problemleri nedeni ile gördüğüm 3 yaşındaki bazı çocukların, yap-boz gibi el göz koordinasyonuna, ince motor becerilerinin gelişimine yarayacak oyuncakları olmadığını ama uzaktan kumandalı arabaları olduğunu ve henüz kullanamadıklarını üzülerek öğreniyorum. Çocuğun gelişimini desteklemek, öğrenmesini sağlamak için yaşına uygun oyuncaklar ve kitaplar seçmek biz büyüklere düşüyor. Ama daha da önemli olan onun oyun arkadaşı olmanız, yerde oturup birlikte oynamanız, oyun sırasında onunla bol bol konuşmanız...
OYNAYALIM AMA NASIL?
Oyun oynarken öncelikle çocuğunuzun ilgi duyduğu oyuncağa yönelmesini ve oyunu başlatmasını izleyin. Bu onun oyunda lider olmasını sağlayarak, kendini geliştirmesine ve seçim yapmasına fırsat verecektir. Sizin onun seçimine katılmanız, örneğin; kamyonu iterken araba ile onu izlemeniz ve oyuna ait sohbeti sürdürmeniz gelişimi için yararlıdır. Bazen oyun oynamalarını izlediğim ailelerin oyun sırasında gereksiz yere çocuğa sürekli olarak soru sorduklarını ya da komut vererek oyunu kendi kafalarında hazırladıkları bir senaryoya bağlı bir şekilde yönettiklerini üzülerek izliyorum. Soru bombardımanına yakalanan çocuk, bir süre sonra oyundan ve karşısındaki kişiden uzaklaşıyor. Oysa, biz eğlenmek ve paylaşmak için oynamalıyız, öğrenmek oyunda kendiliğinden gelişmeli. Siz de çocuğunuz da oyundan keyif almalısınız. Sizin rol dağılımı yaptığınız, “Adamı arabanın içine koy, bak yeşil araba buraya park etsin” gibi komutlar ile yönlendirdiğiniz çocuğunuz, kendini emir komuta zincirinde hissederek bir süre sonra usanıp oyundan ayrılacak ya da sadece söylenenleri yapmaktan kendisi düşünme, planlama ve problem çözme gibi becerileri geliştiremeyecektir. Tek başına çok pahalı bir kamyon ile oynamaktansa sizinle birlikte kamyona kum doldurup inşaata kum taşıması yaratıcılığını ve dil gelişimini desteklediği gibi, sizinle arasında güçlü bir bağ kurulmasına da yarayacaktır. Özellikle okul öncesi dönemde 4-5 yaş çocuklarının temalı oyuncaklar ile bir konu etrafında karşılıklı sohbeti sürdürerek oynamaları, yetişkinin kullandığı dili oyun içinde model almalarına, problem çözme becerilerinin gelişmesine, plan yapma ve uygulama becerilerine
eder. Bir korsan gemisi ve birkaç korsan figürü, kale ve içine yerleştirilebilen askerler, garaj ve arabalar gibi çeşitli temalar kullanarak oyunu çeşitlendirebilirsiniz. Bu konuda bilinçli davranan tüm anne ve babaları kutluyorum.
anne olunca anladım dan alıntıdır