Uyku, bilindiği gibi karmaşık bir durumdur. İnsan hayatındaki sırrı tam olarak çözülememiştir. Uyku, beynin işlevi ve psikoloji ile ilgili yaşamsal bir olaydır. Uzmanlara göre ortalama olarak yaşamımızın üçte birini uykuda geçiririz.
Uyku ihtiyacı yaşlandıkça azalır. Yeni doğmuş bir bebeğin uyku ihtiyacı günde 20 saat iken, dört yaşında 12 saate, on sekiz yaşında 10 saate düşer. Yetişkinler uyku için 7-9 saate ihtiyaç duyarlar ama genelde 6 saat yeterli gelmektedir.
Çocuklarda uyku problemleri çok sık görülür. Her çocukta farklı uyku problemleri vardır. Uyku bozukluklarının önemli bir kısmı ikinci yılda ortaya çıkar. Çocuk bu yaşlarda kolay uyarılır bir durumdadır ve dolayısıyla ailenin bu konuda daha dikkatli olması beklenir.
Uyurgezerlik de, çocuklardaki uyku problemlerinin başında gelmektedir. En çok da erkek çocuklarında görülmektedir. Özellikle ailesinde uyurgezer olanlar varsa, çocukta da görülme olasılığı artar. Uyurgezerliğe genelde 6-15 yaşları arasında rastlanmaktadır. Genellikle hassas çocuklarda izlenir.
Uyurgezer çocuk gecenin ilk yarısında derin uykudayken, yataktan kalkar ve çoğu zaman aynı şekilde tekrarlanan bir etkinlik içine girerek evde gezinir. Yaklaşık 10 dakika ile yarım saat arasında süren bu dolaşma sonucunda, çocuk tekrar yatağa yatıp uyur. Sabah kalktığında ise hiçbir şey hatırlamaz.
Rüyasız uyku döneminde görülen uyurgezerlik, sık sık yaşanmaya başlamışsa mutlaka konusunda uzman bir doktora danışılmalıdır. Özellikle gece terörü ve sıkıntılı rüyalar gören çocuklarda görüldüğü için, bu çocukların gece takipleri iyi yapılmalıdır. Yaşları ilerledikçe bu durum azalır ve ortadan kaybolur. Bu zaman içerisinde çocuğun bu durumu önemsenmeli ve gerekleri ne ise yapılmalıdır.
Uyurgezer çocukların dolaşırken düşebilecekleri gözönüne alınarak bulundukları yerin çevresinde koruyucu tedbirler alınmalıdır. Evdeki tehlikeli ortamlar ortadan kaldırılmalı, balkon, pencere, kapı gibi dışarı çıkabileceği yerlere kilit konmalıdır. Uyurgezerler, uyku halindeyken evin içindeki eşyalara çarpmadan dolaşabilirler ama çocuklar daha küçük oldukları için tehlikeli ortamların engellenmesi gereklidir.
Bu rahatsızlığın tedavisinde, ilk aşamada çocuğun ruh durumu gözden geçirilir. Problemleri varsa çözümlenmeye çalışılır. Ayrıca ailesi ile ilişkisi gözlemlenir. Aile içinde sorunlar yaşıyorsa bunlar araştırılır. Özellikle ailede boşanma, yeni kardeş, kavgalar ve şiddet varsa bunlar çocuğu psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Okulda, arkadaşları ya da öğretmenleri ile yaşadığı problemler, öğrenme konusundaki endişeleri ve stresleri, çocouğun uyku düzenini bozacak kadar etkilidir. Bu nedenle sonraki tedavi aşamalarında, çocuğa uyku düzeni konmalıdır ve uyumadan önce
olması sağlanmalıdır.
Uyurgezer çocuklar için;
Aile fertleri gece çocuğa karşı sakin olmalıdır.
Çocuk uykuya dalmadan önce sakin ve sessiz bir dönem geçirmelidir.
Uykusu hafif bir kişi çocuğun odasında yatabilir.
Gece çocukların kendilerini yaralamayacakları bir ortam hazırlanmalıdır.
Çocuk gezerken uyandırılmamalı yavaşça yatağına yönlendirilmelidir.
Çocuğun en sevdiği oyuncağı veya battaniyesini yanına almasına izin verilebilir.
Yorgunluk ve stresten uzak olması sağlanmalıdır.
Yatakta rahat ve huzurlu olduğundan emin olunmalıdır.
Pijamaları rahat olmalı ve onun hareketlerini engellememelidir.
Odasında gece lambası olması ve kapısının açık durması onun korkmamasını sağlayabilir.
Düzenli uyku ritmi için aynı saatlerde uyumalı ve kalkmalıdır.
Çocuğun tek başına uykuya dalmayı öğrenmesi için yatağında tek başına uyumalıdır.
Uyumadan önce 5 ya da 10 dakika yanında yatarak masal anlatmak ya da müzik dinlemek faydalı olmaktadır.
evybaby